Havaların sıcak olması düşüncesiyle ilişkilendirilmiş ve eskiden kalma yanlış bir inanıştır. Yazın ameliyat yapılmaz söylentisi 1970' li yıllar ve öncesinde yaz mevsiminde 'polio' (çocuk felci) salgını olduğu dönemlerde çocukların bu viral enfeksiyona yakalanma riski arttığı için tonsillektomi ve adenoidektomi (bademcik-genizeti) ameliyatları yaz ayları dışında bir mevsime ertelenirdi. Ancak günümüzde bu tür viral enfeksiyon salgınları ile karşılaşmamaktayız.
Havanın Sıcaklığı Değil, Ameliyathanenin Ortamı Önemlidir!
Geçmişe ait söylentilerle ortaya çıkan sıcakta ameliyat olmaz inanışının hiç bir tıbbi temeli yoktur. Günümüzde ameliyathanelerin hepsi özel klima sistemleri ile donatılmış ve dış ortamdan yalıtılmıştır. Buraların ortalama sıcaklığı ameliyathane, hastane ve yapılacak ameliyatın tipine göre değişmekle birlikte ortalama 19 ve 22 derece arasındadır.
Yani,kışın kar soğuğunun dondurması, yazın çöl sıcaklarının bunaltması ameliyathane ortamını hiç bir şekilde etkilemez. Ortam sıcaklığının sabitlenmesi artık tüm modern hastanelerdeki hasta odalarına yerleştirilmiş klima sistemleri ile ameliyattan sonra da hastane içinde devam eden bakım ve tedavi boyunca da sağlanmaktadır.
Ev Ortamı Önemlidir!
Yaz ayları ile ilgili bir diğer yanlış inanış da yazın kanama riskinin artacağı ile ilgilidir. Bu inanışı doğrulayan bilimsel bir çalışma yoktur. Mevsimler ya da sıcaklıklar operasyonları ve iyileşmeyi etkiliyor olsaydı, ekvator ya da kutuplara yakın ülkelerde hiç bir zaman ameliyat yapılmaması gerekirdi. Mevsimler, iklim ve sıcaklıklar bir ameliyatın başarısını hiç bir şekilde etkilemez.
Ancak hastayı etkileyebilecek nedenler hastaneden ayrılmasıyla beraber, yani evdeki bakım sırasında ortaya çıkmaktadır. Ama burada da normal bir insanı kışın soğuğundan ve yazın sıcağından koruyacak önlemler çok özel bir gereklilik ya da çok ağır bir hastalık hali yoksa normal bir ameliyat hastası için yeterlidir.
Hatta artık bazı kulak burun boğaz ameliyatlarında yaz dönemi operasyon açısından daha avantajlı hale gelmiştir. Estetik ve başka nedenlerle yapılmış burun ameliyatlarının sonrasında burun pasajının bakımı ve temizliği için serum fizyolojik yani tuzlu su, deniz suyu ya da okyanus suyu gibi spreyler yoğun olarak kullanılmaktadır.
Özellikle burun ve sinüs ameliyatları sonrasında yazın denize girme olanağının bulunması iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Yapılan takipler sonucunda burun operasyonundan sonraki kısa iyileşme döneminin ardından denize girmenin burun için bir tür kaplıca tedavisi etkisi gösterdiği saptanmıştır. Nefesin açılması, içerideki yara kabuklarının temizlenmesi ve burun içi mukozasının iyileşmesi hızlanmaktadır. Benzer bir iyileşme etkisi çocukların bademcik ve geniz eti ameliyatlarından sonra da izlenmektedir. İlk bir kaç haftalık takip süresinin ardından deniz tatili yapan çocuklar daha hızlı iyileşirler.
Yaz aylarında dikkat edilmesi gereken bir nokta ise, estetik ameliyatların ardından cildin ultraviole ışınları nedeniyle güneşten belli bir süre korunmasıdır. 50 faktörlü koruyucu kremler güneşten yeterli korumayı sağlar. Burun estetiği olmuş kişilerin de ameliyattan sonra ki ilk bir kaç ay gözlük takmaması, onun yerine geniş kenarlıklı şapkaları tercih etmeleri gerekir.