Rinoplasti Sonrası Burun Tıkanıklığı

bt_bb_section_bottom_section_coverage_image

Rinoplasti Sonrası Burun Tıkanıklığı

Rinoplasti sonrasında meydana gelebilecek burun tıkanıklıklarının en çok rastlanan sebepleri arasında nazal valv darlığının yani burun çatısının daralması söz konusu olabilir. Nazal valv denilen bölge, burun içine havanın girdiği uç taraftan burnun ortadaki üçte birlik yere kadar uzanan bölgedir.

Bu alan burunda olan en dar hava yoludur. Burası iç valv ve dış valv olarak ayrılmaktadır. Burun kanadının yüzle birleştiği alan dış valv bölgesidir. Iç valv alanı ise, burun orta çatısı olan burun kanadıyla burun orta direği septumun birleştiği bölgedir. Bu alan nefes almayı sağlayan kilit konumundadır. Rinoplasti ameliyatı sonrasında burun tıkanıklığı olan hastaların nazal valv darlığı yönünden değerlendirilmesi gerekir.

Bu bölgenin darlığı septum ile burun kanadının yaptığı açının normalden 10-15 derece az olmasından kaynaklanır. Bu darlık hastada ciddi nefes alma sorunlarına sebep olur. Buna burun kemiği eğriliği ve alt burun eti büyümesi neden olabileceği gibi, rinoplasti ameliyatları da sebep olabilir. Burun tıkanıklığı nazal valv darlığından kaynaklığını öğrenmek için, işaret parmağını burun kanadının yüzle birleştiği yere koyulması gerekir. Hafif bir şekilde dışa doğru çektiğinizde, nefes alışınızda belirgin bir iyileşme oluyorsa, rahatlıkla bunun nazal valv darlığından olduğunu anlayabilirsiniz. Burun estetiği ameliyatı yaptırmak isteyenler, öncelikle bunun nefes alışverişinde bozulmaya neden olup olmayacağını burun estetiği uzmanıyla görüşmelidir. Rinoplasti ameliyatı burun yapısını sadece estetik açıdan düzeltmez. Aynı zamanda burun içi bozuklularını düzeltmektedir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle yapısal rinoplasti kapsamında, estetik olarak güzel ve yüzle uyumlu burun yapılmaya çalışılırken, yapısal olarak güçlü bir burun yapısı oluşturulmaya çalışılır. Bu yeni teknikler sayesinde, orta burun çatısı burun içinden alınan kıkırdaklarla desteklenerek, nazal valv bölgesi açılır.

Bazı hastalar daha önceden burun kemiği ameliyatı olmalarına rağmen, nefes almakta güçlük çektiklerini söylerler. Genellikle bu hastaların burun kemiği alınmış ya da burun üstünde bulunan kemer alınırken burunda orta çatı güçsüz hale getirilmiş olur. Ameliyat sonrasında nefes alma sorunu yaşayan kişiler, mutlaka nazal valv darlığı açısından değerlendirmeye alınmalıdır. Gerekli olursa, bu hastalarda orta burun çatısı ile burun kanatları güçlendirilmelidir. Burun çatısının durumu burun fonksiyonları ile burun estetiği açısından son derece önemlidir.

Yaşa bağlı olarak doku kalitesinin bozulması, destek dokularının kaybedilmesine meyilli olan burunda yapılacak ameliyatlarda, orta burun çatısı ile burun kanatları desteklenip, daha güçlü bir duruma getirilmelidir. Bu sayede uzun yıllar fonksiyonlarını yerine getirebilecek, yapısal olarak güçlü olan bir burun meydana getirilebilir. Nazal valv tedavisi sebeplerine uygun şekilde tedavi edilmelidir.

Uygulanan ilk ameliyatın sonucunda burun estetiği uzmanının yaptığı ameliyat planlaması dışında gelişen burun tıkanıklığı gibi sorunların olması durumunda revizyon burun estetiği ameliyatı yapılması gerekebilir. Bu tür sorunlar burun içinde olan dokuların canlılığından ve farklı tepkiler vermesinden kaynaklanır. Dokuların vereceği tepkiler ameliyattan önce belirlenemez. Bu konuda herhangi bir fikirde yürütülemez.

Bu yüzden hasta ile doktor arasında iyi bir iletişim köprüsü kurulmalı ve iyi bir ameliyat planlaması yapılmalıdır. Burun tıkanıklığı gibi sorunlar burun fonksiyonlarının yerine getiremediğini gösterdiğinden, oldukça önemlidir. Mutlaka yeni yapılacak revizyon rinoplasti ameliyatı sayesinde bunlar giderilmelidir. Rinoplasti ameliyatı, nazoplasti, burun estetiği gibi isimlerle de anılır. Estetik bir operasyon olan rinoplasti, burun şeklini beğenmeyen, nefes alma sorunu olan kişilere kendi istekleri doğrultusunda yapılır. Bu ameliyata karar verecek olan kişilerin bazı endişelerinin olması son derece doğaldır. Nasıl ameliyat olacakları, ameliyatın sonucuyla elde edilecek olan burun şeklinden memnun olup olmayacakları, ameliyatın ardından yaşanabilecek sorunlar hakkında açıklayıcı bilgiler almak isterler. Hastalarda ameliyatın ardından meydana gelebilecek burun tıkanıklığı tarzındaki komplikasyonlar, operasyonun başarısız gerçekleşmesi şeklinde yorumlanabilir. Bunun nedeni rinoplasti ameliyatı sırasında burun şeklinin düzeltilmesinin burun fonksiyonlarına zarar vermemesinin sağlanmış olmasıdır. Bu tür sonuçlar hastalarda ikinci bir ameliyatı zorunlu kılar.

Rinoplasti sonrasında bu tür sorunların yaşanmaması için, ameliyattan önce dikkatli bir çalışma yapılmalı ve ameliyat planının doğru yapılması gerekir. Burun şeklinde doğuştan kemerli yapıda, olması gerekenden büyük ya da küçük olması gibi sorunlar bulunabilir. Bu sorunların daha sonradan kaza, darbe gibi etkenler yüzünden de oluşması mümkündür. Burun fonksiyonları da bozulmuş olabilir. Bu gibi sorunların önüne geçmek için doktorunuz burun muayenesini tüm ayrıntılarıyla yaparak olası komplike durumların önüne geçmelidir. Burun nefes almayı sağlayan, solunumla alınan havayı nemlendiren görevler üstlenmiştir. Burunda konkaların şişmesi, orta hatta yer alan kıkırdak yapıdaki eğrilik solunumu olumsuz etkiler. Kişinin düzgün nefes alamaması halinde, kalp hastalıkları, uyku problemleri, horlama gibi sorunlar gelişebilir. Bu etkiler kişilerin rinoplasti ameliyatı olmasını zorunlu kılar.

Rinoplasti ameliyatı burun gelişimini tamamlamış olan kişilere uygulanabilir. 17-18 yaşından önce bu ameliyatın yapılması herhangi bir zorunluluk bulunmuyorsa tavsiye etmemekteyiz. Operasyon burun şeklini değiştireceğinden, özellikle genç yaştaki kişilerde önemli bir değişim olarak algılanır. Bu sebeple kişilerin ameliyat sonucuna vereceği tepkiler doğru değerlendirilmeli, değişiklikleri kaldıramayacak kişilere ameliyat yapılmamalıdır. Operasyonu gerçekleştiren estetik cerrahın ameliyatın öncesinden başlayarak, ameliyat sırasında ve daha sonra öncelikle burun fonksiyonlarını dikkate almalıdır. Burun estetiği uzmanının burun anatomisi hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olması, estetik algısının bulunması, burun fonksiyonlarını değerlendirmesi, sorunlarını düzeltebilmesi sayesinde rinoplasti başarısı yakalanmış olur.