Burun Ameliyatı ve Estetik Kaygılar
Güzellik kavramı tarih boyunca farklı açılardan hep tartışılmıştır. Güzellik büyük ölçüde öznel bir kavram olsa da biçimsel anlamda kabul gören kimi evrensel kurallardan söz edilebilmektedir. İnsana ait güzelliğin orantı ve estetik uyumla paralel olduğu gerçeği, en azından sonu olmayan bu tartışma için kabul gören ender yargılardan birisidir. Bir insanın biçimsel güzelliğini, ağırlıklı olarak yüzündeki denge ve simetri belirlemektedir.
Güzel ve uyumlu bir yüz, insanları etkileme noktasında en etkili silahlardan biri olarak kabul görmektedir. Hem açılarla hem de orantılarla ilgili bazı matematiksel hesaplamalar yapılmış, güzel olarak kabul gören bir yüz için optimum değerler saptanmıştır. Bu noktada belki de en belirleyici unsurlar; burunun yapısı, genel anlamda küçük ya da büyük oluşu ve yüzde yer alan diğer organlarla olan açıları diyebiliriz. Burun konusunda doğuştan şanslı denilebilecek insan sayısı azdır. Neyse ki günümüzde, uygulama açısından ciddi bir mesafe kat edilen burun ameliyatları sayesinde pek çok insan bu sıkıntıyı arkasında bırakmaktadır. Burun ameliyatı ile yüzünüzde doğal bir orantı sağlanmaktadır. Estetik ameliyatları baz alırsak, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de en büyük ilgiyi burun estetiği ameliyatları görmektedir.
Burun ameliyatlarında temel anlamda iki yönelim söz konusudur. Birincisinde burnun doğrudan estetik açıdan değişikliğe uğraması temel gayedir. Burada odaklanılan nokta tümüyle burnun fiziksel yapısıdır. Burun estetiği ameliyatı aynı zamanda Rinoplasti olarak da adlandırılmaktadır. Öte yandan bir de estetik kaygıların yanı sıra burunda meydana gelen tıkanıklık, nefes almakta güçlük gibi problemlerin de tedavi edildiği Septorinoplasti adı verilen bir operasyondan da söz etmek mümkündür.
Rinoplasti Ameliyatı Nedir?
Temel anlamda estetik burun ameliyatı anlamına gelen Rinoplasti, burnun yüz orantısı ile olan uyumunu ya da dengesini göz ardı etmemeye çalışır. Burun, yüzdeki konumu itibariyle oldukça kritik bir bölgede yer almaktadır. Bu operasyon neticesinde tip bölgesi olarak tabir edilen uç tarafının yükseltilme işlemi gerçekleştirilmektedir. Duruma göre burnun boyutunda küçültme ya da büyütmeye gidilir.
Burnun dudaklarla veya alın bölgesiyle olan uyumu oldukça önemlidir. Rinoplasti öncesinde bütün bu analizler detaylı olarak gerçekleşir. Burada uygulanan tedavi açısından belli bir standarttan söz etmek pek doğru olmayacaktır. Kişinin yüz hatları ile birlikte buruna ait kemik ya da kıkırdak yapısı belirleyici olacaktır. Öte yandan burun cildindeki kalınlık düzeyi de estetik operasyonun rotası üzerinde etkili olmaktadır. İnce bir cilde sahip olanlar rinoplasti uygulamasına daha çabuk yanıt verebilmekte; ancak bu tip ciltlerin en büyük handikabı olası aksaklıkların hemen dışa yansıması sorunu olmaktadır. Rinoplasti her ne kadar estetik kaygılar neticesinde yapılan bir operasyon olsa da neticede burun, solunum güzergahının başladığı yerdir. Bu sebeple buruna şekil verirken burunun solunum yapısını muhafaza edebilmek de hayati derecede önemlidir.
Rinoplasti 18 yaşından küçüklere, burun gelişimi oturmadığı için uygulanmamaktadır. Öte taraftan kişinin anestezi açısından risk barındırmaması gerekmektedir. Rinoplasti doğumla beraber gelen yapısal pürüzlerde, travma kaynaklı biçimsel problemlerde ya da kırık benzeri durumlarda uygulanabilmektedir. Silikon tamponlar sayesinde operasyon esnasında duyulabilecek ağrının önüne geçilebilmektedir. Bu konu burun ameliyatına girenlerin en başta sorduğu konular arasında yer almaktadır. Burun ucunun belli bir zamandan sonra düşeceği düşüncesi de oldukça yaygındır; ancak bugünün operasyon teknikleri ile bu tip bir düşme asla söz konusu değildir.
Septorinoplasti Ameliyatı Nedir?
Burunda meydana gelen solunum ya da tıkanma sorunları, genelde eğrilikle alakalıdır. Genel anestezi şeklinde yapılan Septorinoplasti uygulaması hem burundaki şekilsel sorunları, hem de bu tip solunum pürüzlerini ortadan kaldırmaktadır. Kişi uyuduğu esnada nefes almakta zorlanıyorsa, yüksek sesle nefes almaya başlamışsa ve ağızda kuruluk, genizde akıntı oluşuyorsa, mutlaka doktora başvurmalıdır.
Septorinoplasti ameliyatı olan kişiler, genelde bu tip şikayetlerle hekimlere başvurmaktadır. Bu problemler çok sık görülse de burun deviasyonu çocuklar için pek uygun değildir. Operasyon için uygun zaman beklenene kadar çocuk doktor kontrolünde tedavi edilmelidir. Burun bandajları Septorinoplasti sonrasında belli bir süre çıkarılmamalı, ayrıca kişi yüz bölgesini ilk günlerde sudan uzak tutmalıdır.
Burun Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Burun ameliyatı öncesinde hekim ve kişi arasında çeşitli görüşmeler yapılmaktadır. Öncelikle burun ve yüz bölgesiyle ilgili problemler ya da beklentiler ortaya konulmaktadır. Son dönemde hastalara çeşitli bilgisayarlı görüntüleme programları ile simülasyonlar yapılabilmektedir. Hastalar büyük oranda operasyon sonrası nasıl görüneceği hakkında fikir sahibi olabilmektedir. Nihayetinde burun ameliyatı geri dönüşü pek mümkün olmayan, hassas bir operasyondur.
Burun ameliyatları açık ya da kapalı şekillerde yapılabilmektedir. Açık ameliyat görece daha sık tercih edilmektedir. Her iki operasyon da 2-3 saatten aşağı sürmemektedir. Hastalar komplikasyon riskine karşı bazı tetkiklerden geçirilmektedir. Hem iç hem de uç taraflardan kesiler açılmaktadır. Hastanın talep ettiği şeklin oluşturulması için kıkırdak pürüzleri bu aşamada düzeltilmektedir. Ayrıca kesi sonrasında kemer törpülenir ve arzulanan düzeye yaklaştırılmaktadır. Septum deviasyonu olarak tabir edilen işlemle burun eti revize edilmektedir. Bu hamleler estetik sorunlar kadar nefes almakla ilgili şikayetleri de sonlandırmaya yöneliktir.
Yukarıda da değinildiği üzere günümüzde yapılan burun ameliyatları eskiye oranla çok daha zahmetsiz ve acısızdır. Ameliyatlarda tampon kullanılma zorunluluğu artık bulunmamaktadır, dikiş yöntemi ya da silikon takviyesi hem acısız hem de daha pratik bir sonuç vermektedir. Ameliyat sonrası oluşması gayet doğal olan şişlikler ortalama 10-12 gün içinde yok olmaktadır.